2. DÜNYA SAYAŞI – Osman Naim Gökmen – 3 A Sınıfı Öğrencisi 6. BÖLÜM

Jimm dedenin eli çok kanıyordu. Lion
üstündeki kıyafetleri çıkarıp Jimm dedenin elini sarmaya çalıştı. Jimm dede
izin vermedi gerek yok ben kendim sarabilirim dedi. Lion yaptığına çok pişman
oldu ama olan olmuştu artık. Kendine zarar vermek isterken Jimm dedeye zarar
vermişti. Birçok kez Jimm dede den özür diledi. Jimm dede ile uzun uzun
konuştular. Lion’ un ailesinin yaşadığı eve bomba düşmüş tüm ailesi evdeymiş ve
hepsi ölmüş  Lion bir hafta önce bu
haberi öğrenmiş. Ve kendini öldürüp yaşadığı bu acıya son vermek istemiş. Jimm
dede ona bir baba şevkati ile yaklaşıyordu. Hayatın devam ettiğini mücadele
etmesi gerektiğini söylüyordu. Ailesinin de Lion’un mücadele etmesini
isteyeceğini anlatıyordu.

     Lion her geçen gün Jimm dedeye
daha çok bağlanıyordu. Jimm dedeyi babası gibi görüyordu. Ama esir kampında
yaşamak istemiyordu. Ve bir şekilde kaçmalıydı. Bu düşüncesini Jimm dedeye
anlattı.

Jimm dede Lion’la konuştukça bu
kampta kendisinin de yaşamak istemediğini düşündü. Ama nasıl kamptan
kaçabilirlerdi. Bunu düşünmeye başladılar. Artık tüm zamanlarını bunun için
harcıyorlardı. Jiim dedenin aklına bir fikir geldi. İkisi de kamp çevresindeki
tellerin onarım çalışmalarına gönüllü katıldılar. Amaçları kampın çevresinden
nereden kaçacaklarını tespit etmek Çevreyi kontrol etmekti. Hemen işe başladılar.
Tellerle uğraşırken etrafı analiz ediyorlardı. İki tane gözetleme kulesi
vardı.  Kör noktaları tespit ediyorlardı.
Çıkınca nereden kaçabilirler gözden hemen kaybolabilirler bunu anlamaya
çalışıyorlardı. Lion kaçma saatinin gece yarısı olması teklifini Jimm dedeye
sundu. Jimm dede ise Lion’u onaylayarak nöbetçilerin değişim zamanı daha kolay
olur. Gece yarısı nöbet değişim saatinde kaçmaya karar verdiler. En köşedeki
telleri tamir etmediler. Üstüne onları birbirinden kopardılar. Ama dışardan
bakınca tamir olmuş görüntüsü verdiler. Burası onların kaçacağı yerdi.

Jimm dede tüm Fransız askerlerini
tanıyor onların tüm özelliklerini biliyordu. Askerlerden birinin gözleri
bozuktu. O askerin nöbet saatinde kaçma planı yaptılar. Tellerden çıktıktan
sonra ormana doğru ilerleyecekler ve ormanı geçeceklerdi. Tüm plan hazırdı. Bu
planları konuşarak günlerini geçiriyorlardı. Günler böylece geçti ve kaçma günü
geldi çattı. Jimm dede ve Lion çok heyecanlıydı acaba bir sorun çıkar mı kaçmayı
başaramazlar mı başaramazlarsa başlarına ne gelir bunları da düşünüyorlardı. Akşamı
beklediler. Saat ilerlemişti herkes yatmaya başlamıştı. Onlar ise gözü bozuk
olan askerin nöbete gitmesini bekliyorlardı. Nihayet asker nöbet yerine doğru
ilerliyordu. Jimm dede ve  Lion da
harekete geçti. Tellere doğru yaklaştılar. Asker kuleye çıktı. Şimdi kaçmanın
tam zamanı idi. Çok dikkat etmeleri gerekliydi.
Yakalanırlarsa bu onların sonu olur ikisini de kurşuna dizerlerdi.

Jimm dede boş bıraktığı telleri
açtı kaçabilecekleri kadar alan oluşturdu. Jimm dede sürünerek tellerin
altından geçti. Ve biraz ilerde yatar vaziyette Lion ‘u beklemeye başladı. Lion
da tellerden sürünerek geçmeye başladı ikisi de tellerden geçmişti. Biraz
sürünerek ilerlediler. Bir müddet sonra ayağa kalkıp ormana doğru koşmaya
başladılar. Lion yere düştü ve çok ses çıktı. Asker Lion’ un yere düştüğü
noktaya ışığı getirdi ve Lion’u gördü. Asker düdüğünü öttürdü. Lion ve Jimm
dede bütün güçleri ile ormana doğru koştular. Artık ormana girmişlerdi. Yalnız
peşlerinden Fransız askerleri ormana doğru ilerlemeye başladı. Jimm dede yaşlı
olduğu için çabuk yoruldu. Ve durdu. Lion
Jimm amca ne oldu dedi. Jimm dede Lion ben koşamıyorum artık çok
yoruldum başka bir yol bulalım dedi. Lion ise şu köşeye çalıların altına
girelim dedi. Jimm dede ve Lion çalıların altına girip üstlerini örttüler. Beklemeye
başladılar bir süre sonra askerler geldi. Jimm dede ve Lion ‘u arıyorlardı. Bir
asker Jimm amcadan böyle bir şey beklemezdim dedi. Jimm dede ve Lion ‘ u biraz
daha aradılar ve gittiler.

      Jimm dede ve Lion birkaç saat
orada kaldılar. Sonra çalıların altından çıktılar. Ve yollarına devam ettiler.
Bütün gece boyunca yürüdüler. Sabaha karşı sanki bayılıp düşecek gibiydiler,
çok susamışlardı. Artık orman bitmişti ilerde bir kulübe gözüküyordu. Oraya
doğru ilerlediler. Kulübenin yanına geldiler içine baktılar kimseler yoktu.
Kulübede biraz su ve bayat ekmek buldular. Jimm dede ve Lion bölüşüp Ekmeği
yediler suyu içtiler. Sonra orada uzanıp yattılar çok yorgundular hemen
uyudular. Akşama doğru uyandılar yine yiyecek ve su aradılar ama bulamadılar
yollarına devam ettiler. Bir saat kadar yürüdüler karşılarına bir ev çıktı. Eve
doğru yöneldiler kapıyı çaldılar kapıyı evin hanımı açtı.

Evin hanımı siz kimsiniz ne
istiyorsunuz dedi Jimm dede ise biz gezginiz yolumuzu kaybettik Ve çok açıktık
dedi.