Modern tabirle günümüzün en “trendtopic” konularından biri olan marka değeri hemen hemen herkesin tartıştığı , dilinden düşürmediği bir gerçek olarak tüm çıplaklığıyla karşımızda duruyor. İnsanlar marka değeri kavramını büyük şirketler , iş adamları veya her gün medya önünde olan vatandaşın imrenerek baktığı ünlü isimler üzerinden değerlendiriyorlar. Haksızlar mı ? Tabi ki değiller ama eksikler . Belki de bu saydığım tüm kollardan daha önemli daha değerli olan üzerine titrememiz gereken şey okullarımızın marka değerinden başkası değildir. Peki bu geniş çerçeveden ele yaklaştığımız konuya daha spesifik bir açıdan yaklaşırsak : “Siz kendi okulunuz için neler yapabilirsiniz ?”
Şu andan itibaren yazacaklarım pek hoşunuza gitmeyebilir . İşinize de gelmeyebilir ama içinizden bir kişi bile şurada yazılanlardan kendine bir pay çıkarırsa zincire yeni bir halka eklemiş oluruz. Bu da kendi çizdiğimiz yolda güzel bir başlangıç olur.
Herkes ilk adımı atmaktan biraz çekinir . İş de de böyledir aşkta da … İnsanın fıtratında var . Literatür de yerini alan “Bir işe başlamak bitirmenin yarısıdır “ lafını hiç sevmesem de doğruluğunu kabul etmek zorundayım. Önemli olan bir yerden başlamak aslında . Doğruyu yanlışı ; eksiğinizi , fazlanızı ancak kilometre katettikçe anlayabilirsiniz. İmkanlarınız geniş , gözünüzün içine bakan insanlar hiç azımsanmayacak sayıda ve en önemlisi içinizde patlamayı bekleyen bir volkan var. Ben yapabilir miyim , demeyin ; ben ne yapacağım, diyin. Hiçbir şey yapamıyorsanız bir masaya oturun ve bir konu üzerinde tartışın. Konuşmalarınız elektrikli geçsin. Herkes o enerjiyi dışarı verirse tek başınıza bir ampulü aydınlatamazken beraber bir şehri ışıl ışıl yaparsınız. Siz parladıkça içinde bulunduğunuz okul yanar. Siz ürettikçe kurum büyür. Ve gün geldiğinde herkesin ağzına sakız olan vizyon , misyon vb. tüm kavramlar sizin gerçekleriniz olur. Küçük bir kar tanesiyken büyük bir kar kütlesi olursunuz.
Bir şehrin veya ülkenin o anki marka değerini de gelecekte ulaşabileceği maksimum potansiyeli de görmek istiyorsanız öğrenci ve okul kalitesine bakmanız yeterli olur. Siz küçük değilsiniz hatta geç bile kaldınız . Yer aldığınız ortama iz bırakmak sizin elinizde . Arkanızdan geleceklere ışık tutmak sizin elinizde . Bunlar çok mu duygusal geliyor ? “Yine ne saçmalıyor bu “ da diyor olabilirsiniz . O zaman somut bir faydasından bahsedelim. Siz ürettikçe cebiniz istemediğiniz kadar parayla dolar. Bazılarınız fikirleri ile piyasaya yön verir. Bir kısmınız da bu fikirleri elle tutulur hale getirir. Mânayı maddeye dönüştürür. Her ne şekilde olursa olsun kazanırsınız. Aynı zamanda kazandırırsınız. Okulunuzu zirveye taşırsınız. Parazit gibi yaşam sürmektense mutualist yaşarsınız. Bu sürecin herkes bir ucundan tutabilir. 12.sınıf olmak dahil herhangi bir bahane sürme şansınız yok. Yaşadığınız süreçten yeni çıkmış biri olarak çok fazla boşa harcadığınız zaman var . Ve o boşa geçirdiğiniz her dakika sizin zihninizde hasara yol açıyor . “Psikolojim bozuk “ , “çalışıyorum ama olmuyor “ , “artık bitsin şu sınav da gidelim “ gibi içi boş laflarla kısır bir döngünün parçası oluyorsunuz. Eğer bu istikametten ayrılmazsanız aynı hataları yapmaya devam ederseniz sonunuz sadece hüsran olur. Herkes böyledir diyemem . İçinizde doğru yolda olduğuna inananlar varsa devam etsin. Başarılı olsun ve beni haksız çıkartsın . Aynaya gururla bakacak yüzünüz olsun kâfi. Hatta başarılı oldukça kendinizi biraz şımartın. Azıcık ego iyidir . İnsanı diri tutar .
En başında söylediğim belki üzerinde bilerek fazla durmadığım noktayla bitirelim. Değerli olan sizlersiniz. Siz birer fidansınız. Siz meyve veren rengarenk ağaçlar olursanız orman zaten güzel olur. Yoldan geçen herkes kendi fidanını buraya dikmek için boşluk arar. 17637363. defa söylediğim gibi “Siz büyüdükçe AÇI büyüyecek.” Marka değeri , kalite , vizyon vs. ismini ne koyarsanız; hepsi artış gösterecek . Birlikte yürüyüp beraber büyüyeceksiniz. Doğru AÇI dan bakmayanların zirveye aday dahi olamadığı şu zamanlara siz de imzanızı atın. Gelecekte hatırlanmak istiyorsanız bugün savaşmak zorundasınız. Her daim araştırmAÇI olun. Eğer sıkılmadan bu yazıyı okuyacak kadar sabırlı iseniz :) zaten bahsettiğim herhangi bir şeyi yapmak sizin için çocuk oyuncağından daha öte değildir . ÖNÜNÜZE BAKIN YETER!!!
