Son yıllarda daha önceki birçok alışkanlığımızın hızla değiştiğini gördük. Bunlar neler diye soranlara işte birkaç örnek, aile yapılarının çekirdek hale dönmesi, boşanmaların hızla artması, internetin yaygınlaşmasına bağlı sosyal yapıdaki yıpranmalar ve elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlarımızın bize sürekli akıl vermesinin özellikle de son birkaç yıldır sessiz sedasız ortaya çıkan Dijital Devrim, BlockChain. Bu devrim hayatımızda özellikle eşyaların interneti kavramıyla yakın bir gelecekte çok daha yıkıcı bir hal alacak ve belki de bir çok kişiyi işsiz bırakacak.
Bu devrim önümüzdeki birkaç yıl içerisinde esas yıkıcı etkiye sahip olacak gibi. Bu teknolojinin varlığından belki de çoğumuzun henüz haberi yok. Peki nedir bu BlockChain (Blok Zinciri)?
Blok Zinciri “blok halinde birbirine zincirlenmiş veri altyapıları arasındaki iletişim trafiği” olarak tanımlanıyor. Uzmanlar geleceğimizi şekillendirecek olan teknolojinin de bu olduğunu söylüyorlar.
Peki nasıl çalışıyor bu teknoloji? Düşünün ki siz Microsoft World dosyasıyla yazdığınız bir şiir ya da yazıyı e-posta ile başka birine göndermek istiyorsunuz. Burada sizin yaptığınız iş karşıya dosyanın fotoğrafını ya da ekrandaki görüntüsünü göndermekten ibaret. Aslında orijinal şiir ya da yazıya bir şey olmamış ve o sizin ilk yazdığınız haliyle World dosyasınının üzerinde kayıtlı bir şekilde duruyor.
Eğer göndereceğiniz şiir ya da yazıysa yapılan işlemin pek te bir sakıncası yok. Ancak bazı şeyler var ki yalnızca sureti değil aslı gönderilmelidir. Yani eğer siz karşıya, bir dosya değil de bir mal ya da parayı gönderecekseniz ne olacak. Örneğin birine 10.000 tl para gönderecekseniz, pek tabidir ki paranın kopyasını göndermek olmaz, aslını göndermek lazımdır, bunun için ne yaparsınız? Sorusuna bazılarınızın “onda da ne var, girerim bir bankaya veya internet bankacılığına havale ya da EFT yaparım” dediğinizi duyar gibiyim. Evet bu doğru ve yapılabilir ama sizden bu işleme karşılık bankalar havale, vergiler vb adı altında epey bir para keserler.
Bunu düşünen ve neden aracı kurumlara para ödeyeyim diyen biri “Satoshi Nakamoto, ki bu adın sahibi, bir kişi midir, bir grup mudur, şirket midir ne olduğunu bilen yok” dünyadaki tüm bilgisayarları birbirine nikahlayan bir sistem olan BlockChain’i kurmuş ve milyonlarca bilgisayarda oldukça güvenle çalışan büyük bir küresel muhasebe defteri sistemini oluşturmuştur.
Satoshi Nakamoto isimli kimliği bilinmeyen kişi ya da kişiler kanımca bu sistemi, gerçekten de sadece sanal paranın transferi için kurmamışlardır, herhalde. Bu aslında şifreli dijital aktarım sistemidir. Yani var oluş nedeni çok meşhur ve gizli olan yeni para birimi Bitcoin başta olmak üzere bir çok değerin naklidir. Bu transferler çok mu önemlidir diye soran olur ise ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu Switch’ler üzerinden para transferini önleyerek yaptığını bir düşünsün derim.
Bu sistem, şifreli paranın transferi için bankaya, notere vb ihtiyaç duymaksızın insanların güvenle işlem yapmasını sağlar. Yani şifreli gönderiyi güvenli bir şekilde transfer etmek için yola çıkılmış ve başarıyla amacına ulaşılmıştır.
Blok Zinciri teknolojisinde, ister para, ister mal, isterseniz hizmet olsun bunlar herhangi bir yerde depolanmıyor. Peki ya ne oluyor? Sistemde bir işlem yapıldığında, küresel olarak milyonlarca bilgisayar üzerinde aynı anda o işlem görülüyor ve yayınlanıyor. Yani yapılan işlem tüm dünyaya biz bu konuda bir karar verdik ve nikah kıydık diye duyuruluyor ve tüm bilgisayarları aynı anda ona şahit tutuluyorlar. Bu duyuru yapılınca işe “sanal para madencisi” denen insanlar, kurdukları Maden Çiftlikleri sistemi ile devreye giriyor ve ekran kartları sayesinde şifreyi çözmeye çalışıp algoritmayı hesaplamaya başlıyorlar. Sonuçta oluşan şifreyi hesaplama bu çiftliklerde yapılıyor. Bu gruplar işlemleri yaparken on dakika gibi kısa bir sürede yeni bir blok oluşturuyor, sonra da bu bloğu diğer bloklara bağlıyor ve ardından da şifreliyerek güvenceye alıyorlar. Bu işlem için de sistemden maden denen ödül, yani Bitcoin kazanıyorlar.
Özetle Blok Zinciri’nde dünyaya dağılmış olan milyarlarca bilgisayarda aynı anda yaptığı herkese açık ve hiç kimsenin çözemeyeceği şekilde şifrelenmiş bu sistemde bir işlem aynı anda ve tüm dünyada 7/24 çalışan bilgisayarlar tarlalarından hemen alınıyor ve ortaya çıkan işten herkes karlı çıkıyor.
Peki bu sistem güvenli mi? Blok Zinciri teknolojisi? bugün sahip olduğumuz tüm bilgisayar sistemlerindeki güvenlik perdelerinin tamamını devreye soktuğu için ortaya hepsinden çok daha güvenli bir sistem çıkıyor. Eğer hackerlar blogların herhangi birine saldırırlarsa tüm bloglar aynı anda savunmaya geçiyor ve saldırıyı bertaraf ediyorlar. Uzmanlara göre bugünün teknolojisi ile hackerların bu şifreleri kırmaları imkansıza yakın belki de namümkün ama birilerinin aklına tüm dünyadaki elektriği kesmek gelirse iş başka. Buradan enerji güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu anlamak mümkün.
Blok Zinciri, Tüm kayıtları saklıyor ve bilgiyi tüm dünya da yayıyor , kayıtlar hem gizli olarak hem de aşikar şekilde şifreleniyor. Şifreleme sistemi güvenli görülüp, mal, para ve hizmet transferi yapılabiliyor. Hatta kara para aklanabiliyor, vergi kaçırılabiliyor, uyuşturucu parası transfer edilebiliyor.
Örneğin ABD’nin İran’a uyguladığı para nakil sistemine karşı bu para sistemi biçilmiş kaftandır. Bu konuda İran Merkez Bankası’nın görevlendirdiği Informatics Services Corporation (ISC) başkanı Seyyed Abotaleb Najafiji’nin açıklaması oldukça dikkat çekici; “Bizim en büyük sorunumuz ABD Doları’dır, çünkü ABD, kendi ulusal para birimini herhangi bir ülkenin SWIFT işlemlerini kontrol etmek için kullanıyor. Bu nedenle ABD Doları’na olan bağımlılık azaltılmalı ve bu başka bir para birimi ile ikame edilmelidir, bu da kanımca kripto para Bitcoin olacaktır.” diyor.
Bu sistem yakın bir gelecekte; “bankacılığı, noteri, hakem heyetlerini, devlet sınırlarını ve hatta devletleri gereksiz kılacaktır” diyenler bile var.
Bu Black Zinciri bizi nasıl etkiler, bir örnek ile anlatayım. Diyelim ki bir şirketiniz var ve işçi arayorsunuz size biri bir özgeçmişi bıraktı. O kişinin size beyan ettiği adresini, mezun olduğu Üniversitesini, kullandığı sosyal medyasını ve paylaşımlarını, siyasi görüşünü, en özelleri de dahil olmak üzere girdiği internet sitelerini ve daha önceki çalıştığı yerlerin bilgilerini yüzde yüz doğrulukla bir kaç saniye içinde tespit etmenizi mümkün kılıyor. Bu da o kişiyle ilgili aylar sürebilecek güvenlik soruşturmasını kısa süre içinde gerçekleştirebilmenizi ve mülakat İçin çağırdığınız kişiyle çay içerken onunla çalışma imkanı olup olmadığının bilgisini size veriyor. Ya da iş arıyorsunuz. Patron adayınız size, “ filanca tarihte yaptığınız paylaşım veya girdiğiniz site sizinle çalışmamızı imkansız kılıyor” diyebiliyor.
Yani bu sistem yakın bir gelecekte demokrasi, liberalizm, kapitalizm gibi bir çok sistemi ortadan kaldırırsa hiç şaşmayın. Ha! sahi sırası gelmişken Yüksek Seçim Kurulunun BlockChainden haberi var mı? Bence bu konuyu araştırsınlar ve itiraz edecekler ise tüm partiler itirazı sandık kurullarına değil YSKdaki bilgi işleme bölümüne yapsınlar. Çünkü bu sistemde algoritmayı kim düzenledi ise sisteme giren oy sayısı ile sistemden çıkan oy sayısı farkını da o bilecek ve sonucu da o belirleyecektir. Benden söylemesi. Bundan Partilerin de haberi olmaz. O nedenle buraya bir bakın derim.
Uzun lafın kıssası yarın bugünden çok daha farklı olacak ve belki de bir çoğumuzu işsiz bırakacak bir sistem geliyor. Dikkat ve merakla izlemeye devam edelim. Vesselam.