Dünya bu her baba bir evladım olsun diye
dualar eder, adaklar adar ama dünya bu o evlat miras için babasının ölmesini
umut eder.
dualar eder, adaklar adar ama dünya bu o evlat miras için babasının ölmesini
umut eder.
Dünya bu yaşlanınca rahat ederim diye
gecesini gündüzüne katar, çalışır, didinir ama dünya bu gün gelir bir saat
fazla yaşamak için o bir ömürlük sermayeyi verir.
gecesini gündüzüne katar, çalışır, didinir ama dünya bu gün gelir bir saat
fazla yaşamak için o bir ömürlük sermayeyi verir.
Dünya bu kimi ben biliyorum, kimi ben
yapıyorum der ama mezardır onu anlatacak olan. Dünya bu başka kitap yazmaz
bunu. Öyle bir kitaptır ki bu saniye saniye, nefes nefes yazılır. Aman dikkatli
yaşa! Gün gelir, hatırlamak istemediğin şeyler karşına çıkar.
yapıyorum der ama mezardır onu anlatacak olan. Dünya bu başka kitap yazmaz
bunu. Öyle bir kitaptır ki bu saniye saniye, nefes nefes yazılır. Aman dikkatli
yaşa! Gün gelir, hatırlamak istemediğin şeyler karşına çıkar.
Dünya bu ha tuttum ha yakaladım derken,
geçer koca ömür de anlamazsın. Hep ‘’Şu gün, bu gün’’ derken vakit bitmiş ecel
kapıya dayanmış. Dünya bu herkesle nişanlanır da hiç ama hiç kimseyle evlenmez.
Geç anlarsın mutluluğun kıymetini, sevmenin, sevilmenin önemini.
geçer koca ömür de anlamazsın. Hep ‘’Şu gün, bu gün’’ derken vakit bitmiş ecel
kapıya dayanmış. Dünya bu herkesle nişanlanır da hiç ama hiç kimseyle evlenmez.
Geç anlarsın mutluluğun kıymetini, sevmenin, sevilmenin önemini.
Dünya bu hep benim olsun dersin ama o an
gelir ki ‘’ah, keşke!’’ dersin. Dünya bu ilmek ilmek işlersin ama hata yaptın
mı bıçakla kesersin. Dostun ve dostluğun kıymetini geç anlarsın. Paran varsa
şanın şöhretin varsa vezir sensin ama bir tökezledin mi rezil sensin.
gelir ki ‘’ah, keşke!’’ dersin. Dünya bu ilmek ilmek işlersin ama hata yaptın
mı bıçakla kesersin. Dostun ve dostluğun kıymetini geç anlarsın. Paran varsa
şanın şöhretin varsa vezir sensin ama bir tökezledin mi rezil sensin.
Dedim ya dünya bu bir baktın muhakkaksın,
bir baktın muallaksın. Öyleyse bir anı bir anına uymayan, ne olacağı belli
olmayan hayatta dostluğu bitirmeye, kalp kırmaya değer mi ki?
bir baktın muallaksın. Öyleyse bir anı bir anına uymayan, ne olacağı belli
olmayan hayatta dostluğu bitirmeye, kalp kırmaya değer mi ki?
Düşün ki bu kadar hoşumuza gitmeyen şiirlere
türkülere konu olan dünya dediğimiz bu kürede son bir gün, belki de yaşayacak
son bir saatimiz kalsa ne yapardık? Canlandı değil mi kafanızda. Sevdiklerin,
dostların ne kadar değerli olurdu senin için? Ve sen de onlar için…
türkülere konu olan dünya dediğimiz bu kürede son bir gün, belki de yaşayacak
son bir saatimiz kalsa ne yapardık? Canlandı değil mi kafanızda. Sevdiklerin,
dostların ne kadar değerli olurdu senin için? Ve sen de onlar için…
Hiç kimseyi kırmazdın değil mi? Evet, o
zaman ne biliyorsun yaşanacak son bir saatinin olmadığını? O zaman bu son
dediğimiz başlangıç bize bu kadar yakınsa, hayatta her şeyi son kez yapar gibi
yapmak, kalp kırmamak tazammun etmez mi?
zaman ne biliyorsun yaşanacak son bir saatinin olmadığını? O zaman bu son
dediğimiz başlangıç bize bu kadar yakınsa, hayatta her şeyi son kez yapar gibi
yapmak, kalp kırmamak tazammun etmez mi?
Savaşları, kavgaları bitirip gökyüzünü
beyaz güvercinlerle boyamaman için ne sebebin var? O halde dostluğunu dostunla,
sevgini sevdiğinle pekiştirmemek için durma! Yüzünde sıcak bir tebessüm ve
diline pelesenk olmuş iki kelime;
beyaz güvercinlerle boyamaman için ne sebebin var? O halde dostluğunu dostunla,
sevgini sevdiğinle pekiştirmemek için durma! Yüzünde sıcak bir tebessüm ve
diline pelesenk olmuş iki kelime;
SENİ
SEVİYORUM…
SEVİYORUM…