Kulluk hırkasını yokluk farzını
Dert ile doldurdu fani dünyada
İnsanı kul etti Hak’kın rızası Dert dediğin kulu pişirmek için
İnsanı dünyadan geçirmek için
Hep ağlasın asla gülmesin için
Hüzün ile gelir Hak’kın rızası
Dilini yalana değdirme sakın
Kötüden uzak dur iyiye yakın
Mahşer yeri denir o günde hakkın
Korur yedirtmez Hak’kın rızası
Pervaneyi yakar aşkın ateşi
Yokluk bahçesinin güldür neşesi
Tebessüm ehlinin odur güneşi
Kulu Arif eder Hak’kın rızası
Aşkın çilesini talim et ey kul
İzzeti nefsinle bunda sabit kal
Hiçlik beldesinde varlığın yok kıl
Nefsini tut olsun Hak’kın rızası
Bedenin ruhunu ahire taşır
Nefsin şeytanınla sarmaş dolaştır
Uyma onlara ki ol ham hevestir
Bela cüzündendir Hak’kın rızası
Liyakati esas al sen her işinde
Unutma Azrail her an peşinde
Takatin tükenir ömür biter de
Kazanırsan bitmez Hak’kın rızası
Bir kula lütuftur bil ki bu rıza
Her şey senin olur o razı olsa
Neyi kaybeder ki kul onu bulsa
Onu bulmaktadır Hak’kın rızası
Necmettin’im derim rızasız olmaz
Dünya ki bir handır kimseye kalmaz
Vuslata kavuşan diridir ölmez
Ölmez diriliktir Hak’kın rızası