Biliyorum ya da duyuyorum… Bu nasıl bir başlıktır
diyorsunuz. Sanki seslerinizi duyar gibiyim. Sizi daha fazla
sabırsızlandırmadan yazıma başlığın açıklaması ile başlayacağım.
diyorsunuz. Sanki seslerinizi duyar gibiyim. Sizi daha fazla
sabırsızlandırmadan yazıma başlığın açıklaması ile başlayacağım.
Bence insan hayatı bir ağaca benzer. Meşe, Gürgen, Kavak ya
da başka bir tür… İnsanlar da ağaçlar kadar çok çeşitli değiller midir? (
Fakat herhangi bir ağaca değil, çok dalları olan bir ağaca benzer hayatımız. )
Hani ağaçların iki dalının kesişip birleştiği noktalar vardır ya, işte o
noktalar insanın hayatında önemli kararları verdiği yerleri, anları temsil
ederler. O noktanın sağında ve solunda iki adet yeni dallar vardır. Vereceğiniz
karar o dallardan birinin üzerinde yolunuza devam edeceğiniz kararınızdır.
Hayatta amaç hep en yükseğe çıkmak değil midir? En ulaşılmazı hayal etmek…
Onun için çabalamak… Bu en tepeye verdiğimiz kararlar sonucu ulaşırız. İşte
yürüdüğünüz dal belkide sizi en yüksek dala çıkaracaktır. Ama durun hemen
sevinmeyin. Unutmayın ki ağacın her dalı aynı uzunlukta ve genişlikte değildir.
Hayatınız boyunca hep o karar anında, iki dalın ortasındaki noktada bulursunuz
kendinizi. Hemen hemen her gün hayatınızın gidişatı ile ilgili kararlar
verirsiniz. Çoğu zaman yanlış kararlarda verebiliyoruz. İnsanız sonuçta!
Bizler; tuhaf, anlaması güç olan varlıklarız. Hayatta bazı anlar kolay, taşsız,
dümdüz kısaca konforlu yollardan-mutluluk yolundan- yürürüz. İşte bu yollar
ağacınızın en kalın ve güvenilir, bazen de manzaralı olan dalıdır.
da başka bir tür… İnsanlar da ağaçlar kadar çok çeşitli değiller midir? (
Fakat herhangi bir ağaca değil, çok dalları olan bir ağaca benzer hayatımız. )
Hani ağaçların iki dalının kesişip birleştiği noktalar vardır ya, işte o
noktalar insanın hayatında önemli kararları verdiği yerleri, anları temsil
ederler. O noktanın sağında ve solunda iki adet yeni dallar vardır. Vereceğiniz
karar o dallardan birinin üzerinde yolunuza devam edeceğiniz kararınızdır.
Hayatta amaç hep en yükseğe çıkmak değil midir? En ulaşılmazı hayal etmek…
Onun için çabalamak… Bu en tepeye verdiğimiz kararlar sonucu ulaşırız. İşte
yürüdüğünüz dal belkide sizi en yüksek dala çıkaracaktır. Ama durun hemen
sevinmeyin. Unutmayın ki ağacın her dalı aynı uzunlukta ve genişlikte değildir.
Hayatınız boyunca hep o karar anında, iki dalın ortasındaki noktada bulursunuz
kendinizi. Hemen hemen her gün hayatınızın gidişatı ile ilgili kararlar
verirsiniz. Çoğu zaman yanlış kararlarda verebiliyoruz. İnsanız sonuçta!
Bizler; tuhaf, anlaması güç olan varlıklarız. Hayatta bazı anlar kolay, taşsız,
dümdüz kısaca konforlu yollardan-mutluluk yolundan- yürürüz. İşte bu yollar
ağacınızın en kalın ve güvenilir, bazen de manzaralı olan dalıdır.
Oysa hayat herkesi her vakit o yollardan geçirmiyor…
Aramızda bazılarımız dönem dönem zor yollarda yürümek
zorunda kalırlar. İşte bu yollar ince dallar, yani üzerinde yürümesi güç olan
dallar… Bazen yanlış verilmiş kararlar sonucu o yolda buluruz kendimizi…
Bazen de toprağın verimsizliği tüm dallara yansıdığı için hep cılız
kalmışızdır. Hep güçsüzlükle kuşanmışızdır. Yanlış verilmiş kararların elbette
geri dönüş yolu vardır, tabi bulabilene. Bir de yanlışlarımızdır aslında bizi
biz yapan asıl kişiliğimize yön veren. Onlarla barışık olup kabullenmek
gerekir. Lakin bile bile verilmiş yanlış karar bizi küçük ve dar olan dala
sürükler. Bazı dar noktaların geri dönüşü yoktur! Tabi insanda
karamsarlaşabilir ve o en tepeye götüren dalı aramaktan vazgeçer. İşte tam da o
an karamsar insan için hayat biter. O ince dalın ucundan aşağıya sürüklenir ve
en tepeye ulaşamadan bir yaşam sürer gider. Peki ya çalışıp çabalayanlar, geri
dönüş arayanlar? Tabiki o mücadele ruhlu insanlar yanlış kararlarından döner, o
iki dalın buluştuğu noktaya getiren kararını ölçer, tartar, biçer. Pes etmez,
fırtınaya rağmen yolunu bulmak için devam eder. İnanın ki bu insanlar er ya da
geç o en tepedeki dala ulaşır. Zirveye ulaşmak hiçte kolay değildir. Ama her
şeye rağmen pozitif, çalışkan, kendini bilen, pes etmeyen, daldan dala atlarken
etraftaki mücadele eden diğer insanları ezmeyen zafer odaklı bu insanlar
zirveyi görenlerdir.
zorunda kalırlar. İşte bu yollar ince dallar, yani üzerinde yürümesi güç olan
dallar… Bazen yanlış verilmiş kararlar sonucu o yolda buluruz kendimizi…
Bazen de toprağın verimsizliği tüm dallara yansıdığı için hep cılız
kalmışızdır. Hep güçsüzlükle kuşanmışızdır. Yanlış verilmiş kararların elbette
geri dönüş yolu vardır, tabi bulabilene. Bir de yanlışlarımızdır aslında bizi
biz yapan asıl kişiliğimize yön veren. Onlarla barışık olup kabullenmek
gerekir. Lakin bile bile verilmiş yanlış karar bizi küçük ve dar olan dala
sürükler. Bazı dar noktaların geri dönüşü yoktur! Tabi insanda
karamsarlaşabilir ve o en tepeye götüren dalı aramaktan vazgeçer. İşte tam da o
an karamsar insan için hayat biter. O ince dalın ucundan aşağıya sürüklenir ve
en tepeye ulaşamadan bir yaşam sürer gider. Peki ya çalışıp çabalayanlar, geri
dönüş arayanlar? Tabiki o mücadele ruhlu insanlar yanlış kararlarından döner, o
iki dalın buluştuğu noktaya getiren kararını ölçer, tartar, biçer. Pes etmez,
fırtınaya rağmen yolunu bulmak için devam eder. İnanın ki bu insanlar er ya da
geç o en tepedeki dala ulaşır. Zirveye ulaşmak hiçte kolay değildir. Ama her
şeye rağmen pozitif, çalışkan, kendini bilen, pes etmeyen, daldan dala atlarken
etraftaki mücadele eden diğer insanları ezmeyen zafer odaklı bu insanlar
zirveyi görenlerdir.
Hayatta her zaman doğru kararlar alamayız. Ama unutmayın ki
her yanlış kararın mutlaka dönüşü vardır. Yeter ki siz az yanlış kararlarda
bulunun!
her yanlış kararın mutlaka dönüşü vardır. Yeter ki siz az yanlış kararlarda
bulunun!
İşin güzel tarafı,
ağacınızın toprağının verimi de, vereceği meyvenin
lezzeti de, etrafa saçacağı hoş kokusuna da ve manzarasına da müdahale eden
sizsiniz gençler. İçinizdeki o toprakları verimli hale getirecek olan bahçıvana
kulak verin, o sizi doğru yola götürecektir.
lezzeti de, etrafa saçacağı hoş kokusuna da ve manzarasına da müdahale eden
sizsiniz gençler. İçinizdeki o toprakları verimli hale getirecek olan bahçıvana
kulak verin, o sizi doğru yola götürecektir.