Hat; yazı ve çizgilerin kullanılarak yapıldığı genellikle Arap Harfleriyle oluşturulan yazı yazma sanatı olarak bilinir. Daha çok dekoratif amaçlarla kullanılan bir sanattır. İşaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı olarak tanımlanan hat sanatındaki malzemeler ; mürekkep (is mürekkebi ), kamış, calligraphy kağıdı, lika, hokka gibi sayılamayacak kadar bir çok malzemeleri vardır.
Güzel yazı yazan, hat sanatı ile uğraşan kişilere Hattat denir. İlk hattatımız Hz. Ali (r.a) ‘dır. Hz. Ali ilk Kur’an-ı Kerim’in motiflerini, kenarındaki süslemeleri yapmıştır. Hatta Hz. Ali şöyle buyurmuştur; “Size hüsn-ü hat gerekir. Zira o, rızıkların anahtarlarındandır. Ve hat sanatı ilmin yarısıdır.” demiştir. Bir başka sözünde ise “Çocuklarınıza hüsn-ü hat ile ikramda bulununuz! Zira hüsn-ü hat, işlerin en mühimi ve sevincin de en büyüğüdür. “ buyurmuştur.
Hüsn-ü hat sanatı, yüzyıllar boyunca usta-çırak ilişkisi içinde icazet geleneği sürdürülerek icra edilmiştir.
Hat sanatı islam medeniyetinde o kadar fazla raabet buldu ki, yazıların etrafı bile süslenmeye başlandı, resimleri çeşitli boyalarla altın ile süslendi. Bu sanat icra edilmeye başlandı ve bu sanata Tezhip dendi.
Tezhip; altın ile süsleme (altınlama) anlamlarına gelir. Tezhip, Farsça bir kelime olup Kur’an ayetleri gibi değerli evrak ve levhaların yüksek manevi değerini ifade etmek amacıyla gelişen bir sanat dalıdır. Bu sanatın en parlak dönemi Kanuni Sultan Süleyman Devri’dir.
Tezhipte kullanılan malzemeler; altın veya boyadır. Altın dövülerek yani ezilerek ince kum taneleri gibi tabaka haline getirilir. Bunu su ile karıştırdığımızda belli bir kıvama gelir. Ve kağıdın üstüne çizilmiş motifleri, yazıların kenarlarını hazırlanan altın boya ile boyanır.
Osmanlı kültür ve medeniyetinde süsleme ve el sanatları, çok önemli bir yer kaplamaktadır. Osmanlının özellikle kuruluş ve yükselme döneminde islam medeniyeti ile geleneksel türk kültürünün harmanlanmasıyla oluşturulan eserler yüzyıllarca sürecek Osmanlıya has bir sanat anlayışı oluşturmuştur. Osmanlıya has bu sanat ve estetik anlayışı muhteşem bir medeniyetin doğmasına sebep olmuştur.
Kısacası; “Sabır Ve Sebatın Ardından Yapımcısına Armağan Edilen Bir Sanattır HÜSN-Ü HAT. “
ZEYNEP SUDE DİNÇ