Termodinamiğin yasalarından biri olan entropi evrenin en temel yasalarından biri olarak biliniyor. Bu yasa, evrende düzensizliğin sürekli olarak tek yönlü bir şekilde arttığını söylüyor. Bu düzensizlik artışı ateistlerin tarih boyunca söylemiş olduğu evrenin başlangıcı ve sonu olmadığı ve dolayısıyla yaratılmış olamayacağına dair iddialarını da çürütüyor.
Nasıl yani diye soranlara şöyle anlatabiliriz. Varlık aleminde artarak devam eden düzensizlik artışı ( yani enerji kaybı) vardır. Bu düzensizlik artışına entropi yani tek yönlü düzensizlik artışı süreçleri olarak açıklanmaktadır. Bunun sonucun da ilk var oluştaki enerjinin sona erdiğinde olacak şeyin kıyamet olduğudur.
Bunu bir kaç örnekle şöyle açıklayalım; mesela insanın yaşlanma süreci bir entropi sürecidir. İnsan yediklerini harcarken hücre yenilemeleri gerçekleşmektedir. Hücre yenilenirken DNA daki ömür süresi kodlanmış iplikçik uzunluk ve enerji kaybına uğrayarak yaşlanır.
Bunun dışında, ortamdaki ısının sıcaktan soğuğa doğru akması, sıcak bir çayın her zaman soğuduğunun gözlemlenmesi ama hiçbir zaman odadaki sıcaklığın çaya doğru geriye akarak onu ısıtamaması, ağzı açık bir yemeğin içindeki koku moleküllerinin odaya yayılırken yemeği soğutması ama odada dağılmış olan moleküllerin tekrar tencereye toplanamaması, otomobil frenine basarak durmamıza yol açan süreç ısı açığa çıkarırken hiçbir zaman ısınan otomobilin hareket etmemesi entropidir. Aslında evrendeki entropinin artışına sebep olan birçok tek yönlü süreci ayrıca gözlemlemekteyiz. Entropi başlangıçta var olan enerjinin düzensiz bir şekilde ve artan oranda ortama yayılıp tükenmesi demektir.
Termodinamiğin ilk yasası olan maddenin sakınımı yasası yine termodinamiğin ikinci yasası entropi ile farklı bir boyuta geçmiştir. Termodinamiğin bu ikinci yasası ezelde var olduğu ve ebedi var olacağı düşünülen maddi alemin mutlak sonlu olduğunu ispat eden bir duruma dönüştürmüştür.
Bazı fizikçiler, moleküllerin dağılması ile ilgili yasaların da etkisiyle, entropinin artışının sebebinin evrenin genişlemesi olduğunu söylüyorlar ve eğer evrende iç çekiminin etkisi galip gelir de evren kapanmaya başlarsa entropinin düşeceğini ifade ediyorlar. Entropiyi sadece gazların dağılımı şeklinde düşünmek, çekim gücünün toplayıcı etkisinin entropiyi düşürdüğü ifade edenler de var. Gazların zamanla geniş bir alana dağılmasının entropi artışı olması gibi, zaman sürecinin sonunda oluşan kara delikler de yüksek bir entropi düzeyine karşılık geldiğini söylemekteler.
Buradan hareket edecek olursak evren sürekli enerji kaybeden bir düzensizliği oluşturur ve bu kayıp tamamlandığında kıyamet kaçınılmaz bir son olarak orta yerde durmaktadır. Kıyametin ne zaman olacağının bilinmiyor olmasının sebebi ise ilk yaradılışta sisteme ne kadar enerji yüklenmiş olduğunun yalnız yaradan tarafından biliniyor olmasındandır. Allah-ül alem. Vesselam.
NECMETTİN TÜRKEKUL