Dünya sonsuz sayıda penceresi olan bir handır ve herkes bu handa kendisine düşen pencereden gördüğü kadarıyla değerlendirme yapma imkanına sahiptir.
Sadece kendi penceresinden bakarak her şeyi bilirim iddiasında olmak kadar, tüm pencerelerden bakmadan bilgi sahibi olunamaz iddiasıda olmakta kanımca aynı oranda yanlıştır.
Bunun doğrusu nedir? işte bu noktada İslam’daki ilk emir bize tam olarak yol gösterici olacaktır.
Yani! Yanisi “oku”. Okumakla insan kendisi dışındakilerin baktığı pencerelerden ahvalin nasıl görüldüğünü hayatın sadece gördüğü yerden ibaret olmadığını anlar. Kendi penceresiyle diğer pencereler arasındaki farklı ve benzer tarafları ortaya koyar. Karşısındakiler ile empati kurma imkanı bulur. Doğrularınıda yanlışlarını da görür.
Okudukça kendi penceresinin ne kadar sınırlı ve buradan bakarak vardığı sonuçların ne kadar yetersiz olduğunun farkına varır. Yani ne kadar çok okunursa o kadar farklı manzara ile karşılaşılır.
İşte burada sorulacak soru şudur. Peki neyi okumalıyız? İşte bu soruyu ilk emrin muhatabı olan SAV, kendine bu emri yöneltene sormuş ve aldığı cevap çok katlı bir sistem oluşturmuştur.
Bu katlardan birincisi yaradan rabbinin adıyla oku ( yani okumayı gerçekleştirirken yaratılmış ve asli eksiklerin olduğunu, ve sana bu eksikleri öğreten bir Rabbin (ki Rab İbranice’de “eğiten” demekte) olduğunu unutmadan). Pencerenin dışına baktığında ne görüyorsan aslen sana öğretilenleri anlamak içi olduğunu bilerek oku.
Bu katlardan bir diğeri ise O’nun insanı bir kan pıhtısından yarattığını bilecek kadar tıp, kalemle yazmayı öğrettiğini bilecek kadar paleografi, kerem sahibi olduğunu bilecek kadar ilim sahibi olduğunu bilerek oku.
Peki okunmazsa ne olur? İşte bunun cevabını görmek için skolastik devirdeki Avrupa ve Batı alemindeki yada son 250 yıldır İslam coğrafyasındaki duruma bakmak yeterlidir.
Her ikisinde de sıradan insanlar için zulm, kan ve gözyaşı durmak bilmemiştir.
Unutulmamalıdır ki toplumu değiştirmek için önce insanı değiştirmek gereklidir. İnsanın değişimide ancak okuyarak gerçekleşecektir. Vesselam.