TÂRIK BİN ZİYÂD – Volkan Tanrıöver

TÂRIK BİN ZİYÂD, EMEVÎLER ZAMANINDA, AFRİKA’NIN FETHİ İÇİN
VAZİFELENDİRİLMİŞ MÛSA BİN NUSAYR’IN AZÂDLI KÖLESİDİR.

MUSA BİN NUSAYR, KENDİSİNDE SAĞLAM KARAKTER, KAHRAMANLIK,
AZİM VE İRADE, İSABETLİ KARAR VERMEK, FASİH KONUŞMA, DİNLEYENLERDE DERİN
TESİRLER UYANDIRACAK BİR HİTABET GÖRÜNCE, ONU ENDÜLÜS’Ü (İSPANYA’YI) FETHE
GÖNDERDİ.

TÂRIK BİN ZİYÂD, EMRİNDEKİ DÖRT GEMİ VE YEDİ BİN ASKER İLE
711 (H. 92) YILINDA ENDÜLÜS’E HAREKET ETTİ.

YOLCULUK ESNASINDA, GEMİNİN GÜVERTESİNDE, KENDİNİ HAFİF BİR
UYKU HALİ KAPLADI. RÜYASINDA, KARŞISINDA PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ
VE SELLEM VARDI. RESÛLULLAH VE ASHAB-I KİRAM HAZERÂTI KILIÇLARINI KUŞANMIŞ,
YAYLARINI GERMİŞ, DÜŞMANA HÜCUM ETMEK ÜZERELER. RESÛLÜ EKREM SALLALLAHU ALEYHİ
VE SELLEM:

– EY TÂRIK! YOLUNA DEVAM ET! BUYURDU.

SONRA ÖNDE TÂRIK BİN ZİYÂD OLMAK ÜZERE ENDÜLÜS’E GİRDİLER.
TÂRIK BİN ZİYÂD UYKUDAN UYANDIĞINDA, SEVİNCİNDEN YERİNDE DURAMIYORDU.
ENDÜLÜS’ÜN FETHİNDEN ARTIK EMİN İDİ.

ASKERLER, İSPANYA’NIN GÜNEYİNDE GEMİLERDEN İNİP KARAYA
ÇIKTILAR.

TÂRIK BİN ZİYÂD BÜTÜN GEMİLERİ YAKTIRDI, SONRA DA
ASKERLERİNE ŞÖYLE HİTAP ETTİ:

– EY MÜCAHİD KARDEŞLERİM! GÖRÜYORSUNUZ, ARKAMIZDA DENİZ,
ÖNÜMÜZDE DÜŞMAN VAR. ARTIK GERİYE DÖNÜŞÜMÜZ KALMADI. DÜŞMANA SALDIRIP BU
TOPRAKLARI ALMADAN BAŞKA ÇAREMİZ YOKTUR.

EY ASKERLERİM! BİZE ANCAK DOĞRULUK VE SABIR YARAŞIR. KISA
ZAMANDA, DÜŞMANA SALDIRIP, HEDEFE VARAMAZ İSEK, KENDİMİZİ TELEF ETMİŞ VE KARŞI
TARAFA CESARET VERMİŞ OLURUZ. BUNUN İÇİN MUHAKKAK DÜŞMANI YERE SERMEMİZ
LAZIMDIR. BİLİYORUM ÖLÜMDEN KORKMAZSINIZ! FAKAT ÖLMEK ÇARE DEĞİLDİR. HEDEFİMİZ
ÖLMEK DEĞİL İSLÂM’I YAYMAKTIR.

EY ASKERLERİM! BENİM DURUMUM DA SİZİNKİNDEN FARKLI DEĞİLDİR.
BİLDİRDİĞİM TEHLİKELER, AYNEN BENİM İÇİN DE GEÇERLİDİR.

KENDİMİ TEHLİKEDEN BERTARAF EDİP, SİZLERİ ÖLÜM İLE KARŞI
KARŞIYA GETİRMİŞ DEĞİLİM.

SIKINTILARA, TEHLİKELERE KATLANMADAN, RAHATA KAVUŞULAMAZ.
SIKINTILARA KATLANIN Kİ, SONUNDA TATLI MEYVELERİ TOPLAYALIM. HALİFEMİZ, SİZİN
YİĞİTLİĞİNİZİ, KAHRAMANLIĞINIZI BİLDİĞİ İÇİN, BU İŞLE VAZİFELENDİRDİ.

YAPACAĞINIZ KAHRAMANLIK ASIRLARCA ANILACAK BÜTÜN
MÜSLÜMANLARDAN HAYIR DUA ALACAKSINIZ. SAVAŞTA SİZİN ÖNÜNÜZDE OLACAĞIM, BÜTÜN
GÜCÜMLE DÜŞMANA SALDIRACAĞIM. DÜŞMAN KOMUTANINI BİZZAT KENDİ ELİMLE
ÖLDÜRECEĞİM, EĞER HEDEFE VARAMADAN ŞEHİD DÜŞER İSEM, HEMEN İÇİNİZDEN BİRİNİ
KOMUTAN TAYİN EDİN, SAKIN SAVAŞTAN DÖNMEYİN.

TÂRIK BİN ZİYÂD ELÇİLER GÖNDEREREK ŞU TEKLİFTE BULUNDU:

– SENİ VE SENİN HALKINI İSLÂM’A DAVET EDİYORUZ. MÜSLÜMAN
OLUR İSENİZ KARDEŞİMİZ OLURSUNUZ, BAĞRIMIZA BASARIZ. KABUL ETMEZ İSENİZ, CİZYE
VE HARAÇ VEREREK CANINIZI KURTARIRSINIZ. BUNU DA RED EDER İSENİZ, ARAMIZI KILIÇ
DÜZELTECEKTİR.

KRAL ASKERLERİNİN ÇOKLUĞUNA GÜVENEREK, BU TEKLİFİ KABUL
ETMEDİ. MÜTHİŞ BİR SAVAŞ BAŞLADI. TÂRIK BİN ZİYÂD AKIL ALMAZ BİR ŞEKİLDE
SAVAŞIYORDU. ÇARPIŞA ÇARPIŞA KRAL DODERİCHE ULAŞTI. SERÎ BİR KILIÇ DARBESİYLE
ONU YERE SERDİ.
KRALLARININ ÖLDÜĞÜNÜ GÖREN DÜŞMAN ASKERLERİ ŞAŞKIN ŞEKİLDE SAĞA-SOLA
KAÇMAYA BAŞLADILAR. MÜCAHİDLER KISA BİR ZAMANDA, DÜŞMAN ASKERLERİNİN ÇOĞUNU
KILIÇTAN GEÇİRDİLER. VE BİR KISMINI DA ESİR ALDILAR. MÜSLÜMANLAR BÖYLECE 275
SENE HÜKÜM SÜRECEKLERİ, İSPANYA’YA (ENDÜLÜS’E) GİRMİŞ OLDULAR. BURADA
AVRUPALILARA İNSANLIĞI, MEDENİYETİ ÖĞRETTİLER..