ZEHİRLİ SARMAŞIK – Rabia Tuncer – Öğrenci

 

Sevmek, Allah’ın toprağımıza ektiği bir tohum. İçimizde
ekili duran, yeşermeyi bekleyen, su-güneş ışığı isteyen masum bir tohum. Ancak
bu tohumu diğer tohumlardan ayıran çok büyük bir fark var: Fazla suladığında
ölmemesi, hatta zehirli bir sarmaşığa dönüşmesi.
     Etrafındaki
insanları, kendini, doğayı tanımaya başlayıp çoğu şeyi zihnine oturttuktan uzun
bir süre sonra farklı şeylere yönelmek istersin. Biraz daha etraflıca arama
yaptıktan sonra o tohumu bulur, gün yüzüne çıkarır ve gözün gibi bakarsın.
Kimileri bu tohumu zayıflık olarak görür, görmezden gelerek en ücra yerlere
atar. Bana göre ise asıl zayıflık sahip olduğun şeylerle gurur duyamamaktır.
Her neyse…
    Her gün özenle
suladığınız bu “sevgi” tohumu büyümeye başlar. Aslında dünyanın en
doğal, en güzel şeyidir sevmek. Bunları ifadeye dökebilmek. Ama sınırı
aşmadığın sürece. Yani o sevgi tohumunu büyüdüğü zaman kendi başına
bırakabilmeyi başardığında. Aksi halde sevgimiz zehirli bir SARMAŞIĞA dönüşür.
Önce kalbinizi sonra beyninizi ele geçirir. Sizi bir hiç eder. Ne ara bu hale
geldim dersin kendi kendine. Böylece gayet masum başlayan duygu, senin
felaketin olur çıkar.
   Sevgi aşka dönüşür,
aşk gurura, gurur kine… O sarmaşığı ezmeyi de bil, yeri geldiğinde yeşertmeyi
de. Yeşerttiğin zaman kimseden saklama. Unutma sevgi, bize verilen en güzel
hediyedir. Sana zarar vermediği sürece yani doğru sulandığı takdirde onu yaşat.

 

Exit mobile version