Aralık 5, 2020
Aralık 25, 2018
tarihinde eklendi.
Tarih 12 Kasım 1918 idi. Sabahtan
beri tüm İstanbul ahalisi gergin bir vaziyette bekliyordu. İstanbul’un işgal
edileceği bir hafta önceden beri konuşulmaya başlanmıştı lakin bu bir tuhaftı.
Cesaret edip açılmaya niyetlenen bazı denizciler Kraliyet donanmasının
Çanakkale Boğazından İstanbul’a doğru gelmekte olduğu haberini iletmişlerdi
payitahta. Ne VI. Mehmed Vahdettin Han’ın ne de kumandanların elinden bir şey
geliyordu. Çanakkale’de gösterilen onca kahramanlık, dökülen onca kan Osmanlı
Devleti’nin sonunu yalnızca birkaç ay erteleyebilmişti. Savaş yanlısı paşaların
devleti felakete sürüklemesine kimsecikler engel olamamıştı. Devlet zaten zor
durumdayken Alman yanlısı paşaların tavsiyesi ile I. Cihan Harbine girilmesi
yaklaşmakta olanı hızlandırmıştı. Ve defalarca kuşatılan fakat Fatih Sultan
Mehmet Han’a kadar kimsenin fethedemediği İstanbul işgal kuvvetleri tarafından
işgal edilmeye başlanmıştı. Bu kadar bela yetmezmiş gibi yıllarca ekmeğini
yedikleri devlete azınlık grupları da vurmaya başlamıştı. 619 yıllık devlet
artık toprağa konmuş bir ceset gibi üzerine toprak atılmasını ve sonsuz huzura kavuşmayı
bekliyordu.