Hiç kimse kimsenin halin sormuyor
Tükettik dostluğu artık kalmadı
Zengin fakirlerin halin bilmiyor
Şefkat kayıplarda huzur kalmadı
Nereye gittiysek hoş bulamadık
Rabbin istediği kul olamadık
Bekleyenler oldu biz gelemedik
İnsanlık namından eser kalmadı
Lafı söyler olduk dağa bayıra
Tek söz söylemedik hakka – hayıra
Döndük bostandaki çürük hıyara
Halimizde izzet lezzet kalmadı
Peşinden koşarız şu nefsimizin
Durumumuz vahim halimiz hazin
Afakı kapladı simsiyah hüzün
Aydınlık kalmadı ışık kalmadı
Aşk söz ediyor cahil cühela
Konuşan herkeste sözler mübala
İnsanları nefisi başına bela
İyilik peşinde koşan kalmadı
Hakkı savunması bizlere kaldı
El – dil bağlandılar buğuza kaldı
Helali savunmak domuza kaldı
Şu halden anlayan kimse kalmadı
Zevk ve sefa için harcanır nesil
Sıradan kimse yok herkesler asil
Dillerin altına konulmuş müshil
Söze hakim olan bir kul kalmadı
Dostluk ve ahbaplık nerede hani
Ölümsüz sanıyor insan kendini
Bilmez ki yaşanan günleri fani
Ahde vefa bilen kimse kalmadı
Ahretimiz meçhul Arz’ımız meçhul Der Necmettin sünnet farzımız meçhul Dünümüz muallak atimiz meçhul Malumu bulmaya ömür kalmadı