ÇOCUK, OYUN VE TEKNOLOJİ – Pınar Yongaz – Öğretmen

 

Çocuk
olmak oyun oynamak demektir. Günümüzde çocuklar, oyun oynadıkları sürenin
çoğunu dijitalde geçiriyorlar. Gün geçtikçe değişen, gelişen ve hayatımızın her
alanında yeniliklerin var olduğu bir dünya’da yaşıyoruz. Teknolojinin
hayatımızın bir parçası olması hayatımızı kolaylaştırdığı gibi zararları da çok
büyük tehlike arz etmeye başladı. Özellikle gelişim çağındaki çocuklarımızın
önceden ihtiyaçlarını ve gelişimlerini oyunlar, ninniler ve eğlenceli
etkinliklerle karşılarken şu anda internet ağının gelişmesi telefon, tablet,
bilgisayar vb. elektronik eşyaları kullanarak video, resim ve elektronik
oyunlarla çocuklarımızı bu ortamlarda baş başa bırakarak oturdukları yerden
renkli karelere hipnoz olmalarına neden oluyoruz. Oysa çocuğunuzun 13-14 yaşına
kadar teknoloji ile içli-dışlı olması değil sizinle beraber ahlak kuralları,
aile bütünlüğü ve sosyalleşmeyi öğrenmesi okulda öğretmenlerine yardımcı olacak
ve topluma yararlı bireyler yetişmesine katkı sağlayacaktır.
  Modern hayat ve şehirleşme çocuğun elinden
oyunu almış, sokaklar araçlarla dolmuş ve oyun oynanacak boş arazi bahçeler
kalmadı diyecek kadar azaldı artık günümüzde. Güvenlik sorunları ile de aileler
çocuklarını sokaklara salamaz oldu ne yazık ki… Çocukların oyun ve etkinlik
ihtiyaçlarını sadece kurslara göndererek gidermeye çalışıyor aileler artık.
  Tam gün eğitim sistemleri, ek dersler,
kurslar derken daralan oyun zamanları çocukları sanala yönlendiriyor. Evde
oynanan oyunlar küçümseniyor çocuklar bu haklarından mahrum bırakılıyor.
  Çocuğunuzun gelişmesini ve şekillenmesini
etkileyen faktörlerin başında oyun gelir. Dijital oyunlar oynayarak geçirilen
uzun süreler aile ve sosyal çevreden kopan çocuğu yalnızlığa, depresyona ya da
kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklara itebiliyor. Özellikle şiddet içeren
oyunların çocukları şiddete yönlendirmede etkili olduğu, kaybetmeye toleransı
olmayan ve toplumsal kuralları yıkmaya dönük nesillere yol açabilme ihtimalide
konuşulan ve tartışılan konular arasında yer alıyor. Şimdi şunu sormamak elde
değil peki anne-babaların bu rahatlığı neden? Anne babalar mümkün olduğu kadar
çocuklarını sanal hayattan uzak tutup çocuklarının yeteneklerini keşfedip
spora, sanata yönlendirmeliler. Teknolojik cihazları kullandıkları süreyi
kısıtlayarak arkadaşları ve kendi kendileri ile oyun saatleri oluşturmalılar
diye düşünüyorum.
  Anne ve babalara tavsiyem; çocuklarınızı en
iyi oyunda tanırsınız. Oynarken çocukların davranışlarını ve tutumlarını
izlemelisiniz. Çocuklarınıza oyun alanları oluşturunuz. Bizlerinde yaşları ne
olursa olsun içimizde her zaman bir çocuk vardır sizlerde o çocuğu ortaya
çıkarın evlatlarınızla güzel vakitler geçirin. Çünkü çocuklarınız sıra
beklemeyi, kurallara uymayı, başkasının hakkına saygı göstermeyi oyunla öğrenir
ve yeterince oyun oynayan çocuk sosyalleşir.
 Çocuklarımızı sanal dünyaya bırakmayalım.
    .Oyun hayata hazırlıktır.(Gross)
    .Çocuk oyunla büyümelidir.(Eflatun)
    .Oynayan çocuk, canlılığın ve eğlencenin
sembolüdür.
    .Çocuk oynayarak öğrenir, ciddiyet
karşısında şaşırır.(Goethe)
 
.Oyun, görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır.(Mevlana)
    . Zavallı insan; oyun neşesinden yoksun
olanıdır.(Ferdinand Stangel)

 


escort denizli |
denizli escort bayan |

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ÇOCUK, OYUN VE TEKNOLOJİ – Pınar Yongaz – Öğretmen

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Açı Bakışı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!