ROMAN…1. BÖLÜM – 7

featured

Rögar kapağına doğru yol aldı ve merdivenlere tutunarak yukarı doğru tırmandı. Rögarın üzerinde standart kalın bir kapak vardı ve otomatik bir sistem tarafından daha çok dışarıdan açılabiliyordu. Kapakları son dönemde bu hale getirilmişti. Özellikle devletin uyguladığı sosyal kredi sistemi, toplumun davranışlarını gözetleyip vatandaşları ‘sosyal kredilerine göre sıralayan devasa bir uygulamaydı ve kimseye bu uygulamadan kaçıp saklanma hakkı tanınmak istenmiyordu.

Sistem özel kredi puanı gibi, kişinin sosyal puanı da davranışlarına bağlı olarak artıp azalabiliyor ve büyük suçların yanında nispeten daha basit suçları da örneğin, trafik kurallarını ihlal ederek araç kullanan, sigara içilmeyen yerde sigara içen, internette sahte haber yayan ve devlet aleyhinde propagandalar, programlar ve eleştiriler yayanları da ağır bir şekilde cezalandıran bir sistemdi.

Hele hele son dönemde insanların faturalarını zamanında ödeyip ödemediğini kontrol ediyor ve finansal bir kredi takipçisi gibi çalışıyordu. Böylece fatura ödemesini zamanında yapmayan insanların vatandaşlık kredileri düşürülüyordu.

Sosyal kredi sistemi kapsamında puanı düşük olan vatandaşların seyahat özgürlükleri kısıtlanıyor, yurtiçi ve yurtdışı uçak, otobüs, tiren ve gemi biletleri bu kişilere satılmıyordu

Hatta son dönemde ortaya atılan cezalandırılabilir suçlar arasında internet oyunlarına fazla vakit ayırmak, önemsiz şeyler için para harcamak ve sosyal medyada paylaşımlarında halkı israfa yönlendirmek bile vardı.

Son birkaç yıldır cezalar sosyal hayatın tüm aşamalarında hissedilir olmaya başlamıştı. Şöyle ki; artık yapay zekânın yargılayıp suçlu olduğuna karar verdiği kişiler çocuklarını iyi okullara gönderemez, kendileri iyi işlerde çalışamaz ve turist olarak gittikleri şehir ya da ülkelerde iyi otellerde konaklayamaz yani özgürce seyahat edip yaşayamazlardı.

İnsanlar sistemin gözünden kaçıp iletişimi ve ulaşımı yer altından yapmaya kalkamasınlar diye rögar kapakları dışarıdan ve özel komutlar veren cep telefonu programlarıyla otomatik olarak açılabiliyordu. Bunun dışında bazı insanların evlerin altından bir birine gidip gelmek için tüneller kazdıkları duyumları zaman zaman kolluk güçleri tarafından tespit edildiği haberi medyada yer alıyordu. Bu durumda yakalananlar aşır cezalara çarptırılıyor ve hatta vatandaşlık hakları kısa, orta ve uzun vadeli olarak ellerinden alınıyordu.

 

Allahtan Erdem su işlerinde çalışıyordu da sistemin içeriden nasıl açıldığını biliyordu. Zira zaman zaman kendisi gibi kanalizasyona giren ve arıza takibi yaparak farklı bir yerden çıkmak zorunda kalanlar için içeriden açılmasını sağlayacak bir tedbir alınmıştı.

 

Hızla rögarın içeriden açılacağı noktaya gitti sistemi açan kodların bulunduğu kutunun kapısını açtı ve hatırladığı şifreyi girmek istedi ve birden durdu. Şimdi gireceği kod aynı zamanda yerinin de ifşa olmasına yol açacaktı. Kapak açılsa da açılmasa da yerini merkezdekiler tespit edebileceklerdi. Eğer kendini kaçırmak isteyenler o merkezi de takip ediyorsa yakalanması an meselesi olacaktı.

 

Ne yapmak istediğini düşünüyor ama bir türlü karar veremiyordu. Ani bir kararla kodu girdi ve kapak çok yavaş bir şekilde açılmaya başladı. Artık olan olmuştu ve bir an önce kapağın açılmasını ve olabilecek en hızlı bir şekilde dışarı çıkmayı istiyordu.

 

Kapak açıldığında etrafa bakındı insanlar yolda yürüyordu ve herhangi bir koşuşturma görünmüyordu. Kimsenin kendisine doğru geldiğine dair bir emare görmüyordu ama bu uzun sürmezdi zira rögar kapağının açıldığı sistem tarafından artık anlaşılmış olmalıydı.

 

Merdivenlerden olanca hızla yukarı çıktı ve sağa sola bakarak kimsenin gelmediğini görerek kendini dışarı attı. Artık olacakları göze almıştı ve ne olursa olsun karnını doyurmak için bir şeyler bulmak zorundaydı. Bunun için yakalanmayı bile göze almaya karar vermişti.

 

Hızlı hızlı yürüyor ve etrafa şüpheli bir şekilde bakıyordu. Bu hızla yürüse iş yerine varması sadece üç dakikasını alırdı. Ne olursa olsun artık durmayacak ve sonuçta iş yerine varacaktı kanalizasyonda iken böyle bir karar almıştı.

 

Bu düşünceler içinde yürürken bir el onun kolundan tutarak kendine doğru çekti. İlk hamle olarak kendini tutan kolun sahibine bir yumruk atmayı düşündü ancak kim olduğunu görünce bu fikrinden vaz geçmişti. Kolundan tutan kişi iş arkadaşı Önder’di.

 

‘Neredesin sen dün akşamdan beri seni arıyoruz kaybolup kaynadın buhar olup uçtun sanki?’ dedi. Hala durumun şokunda olan Erdem; ona sadece hiiç! diyebildi. Hiçbir yerde değildim. Kandıramazsın beni dedi Önder akşamdan beri aramadığımız yer kalmadı seni diye de ekledi.

 

Önderin, Erdemin durumundaki tuhaflıktan hiç bahsetmemesi onun dikkatini çekmişti. Üst baş durumundaki tuhaflık aslında Erdem’in başına neler geldiğinden bahsediyordu ve Önder hiç bundan söz etmiyordu.

 

Bunun iki nedeni olabilir diye düşündü Erdem, ya Önder kendisini ararken duyduğu merak ve kaygısı ne halde olduğunu görmesine mani olmuştu ya da neden ve kimler tarafından kaçırılmak istediğini Önder biliyor ve şimdi Erdemi kendi elleriyle onların kucağına götürüyordu.

 

Önderin nereye gidiyorsun sorusuna Erdem İş yerine diye cevap verdi. Önder onu kolundan tutarak durdurdu ve gidemezsin zira her yerde seni arıyorlar gel benimle diyerek kolundan yan yola doğru çekiştirdi.

 

Erdem neler olduğunun merak ediyor ama Önder’e de çok güvenmiyordu. Hemen kolunu kurtaracak bir hamle yaparak Önderi ileri doğru itti ve kaçmaya başladı. Önder -dur dedi,    -bak işyerine gidersen orada seni bekliyorlar’ dedi. Erdem, merakla önderin gözlerinin içine bakarak -kim bekliyor diye sordu. -Gel dedi Önder her şeyi anlatacağım ama güvenli bir bölgeye geçelim.

 

Son cümleyi duyan Erdem, Önderin sesindeki sakin ve güven telkin eden tonu sevmiş ve onun istediği yöne doğru yürümeye karar vermişti. Hadi dedi Önder Şuradan uzaklaşalım az sonra polis bizi tutuklamaya gelir. Artık yapacak bir şey yok diye düşündü Erdem, arkadaşının istediği tarafa doğru hızlı adımlar ile yürürken…

SİZCE NASIL DEVAM ETMELİ…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
2
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ROMAN…1. BÖLÜM – 7

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Açı Bakışı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!